26 Temmuz 2013 Cuma

12-15 Haziran Çıralı-Olympos Turu

Sabah 4.00 gibi Göynük'den kahvaltı yapmadan yola çıktık. Ateş yakmak yasak olduğu için çay demleyemedik ve yolda bi yerde yaparız düşüncesiyle yola çıktık.Zamam kaybetmememiz gerekiyordu. Çünkü güneş sıcağını hissettirmeden epey yol katetmemiz lazımdı. Yaklaşık 5 saat pedal çevirdik . Ufak bir su molasının ardından devam ettik yolumuza. 2500 m irtifadaki Bey dağlarını çıkmaya başlayacakken mola verdik. Baya yorulmuştuk ve enerjimiz de tükenmişti. Henüz kahvaltı da yapmamıştık. Yaklaşık 1 saat mola verip çıkmaya başladık Bey Dağlarını. Yaklaşık 2 saat daha pedal çevirip son durağımız olan Çıralı mevkiine ulaştık.Gerçekten tabela sıkıntısı çektik diyebilirim.Çünkü epey tabela eksikliği var. Zaman zaman etraftakilere sorduk. Yardımcı olanlarda oldu.Yolu olabildiğinden daha fazla söyleyenlerde.Aslında bu duruma düşmemek için en güvenilir olan teknolojinin günümüzdeki en büyük faydalarından navigasyon. Çıralıya vardığımızda gerçekten çok yorulmuştuk. O gün 9 saate yakın pedal çevirmiştik. Olympos ve Çıralı'da iki gün kalıp harika bir kamp geçirerek Antalya'ya dönüş yaptık.Dönüşümüz baya rahattı. Çünkü çıktığımız o kadar çok rampayı artık sallanarak inmiştik.  Bahsedildiği kadar da rampa varmış. Ama doğanın o eşsiz güzelliği buna değdiğini bir kez daha gösterdi.


         Bey dağlarına çıkmadan verdiğimiz kahvaltı molası...







        Ekmeğimizi yapıyoruz...




     Ekmeğimiz pişiyor..
Bitkinin özünü yiyen dağ keçileri.Hüseyin'i baya sevdiler.

     Ekmeğimiz hazır...


    Etraf çok pisti ne yazık ki. Yol üstü çeşmesi olduğundan olsa gerek gelen çok olmuş ve umursamadan etrafa çöpler atılmış.
           Bey dağlarının zirvelerinde buz gibi su molası..

   Az kaldı...
     Çıralıdayız...






     Biraz dinlenip yanartaşları görmeye gittik...




Tepeye tırmanış zamanı...


           Ve gerçekten inanması güç olan yanartaşlar...Farklı bir kokusu var.

      Aklınıza gelmiştir eminim sizinde. Su döktük bir süre sonra tekrar yanmaya başladı :)









     Cennet vatanımın güzelliği...






     Olympos'da su Antalya'ya göre daha durgun ve sıcaklığı gayet güzel...


    Olympos tepeleri...

     Yandık epey ama olcak o kadar :)
     Sahil turu...








     Tam olarak ne olduğunu bilmiyorum. Denizin tam karşısında ve çok yakın. Köpük gibi,yosunlu su


Caretta Carettalar için koruma alanı
   

 Sabah 4'e doğru dönüş başladı.


     Her inişin bir de yokuşu var tabi 7 km'lik yokuş çıkıyoruz.sonrası rahat artık :)

     Ağaçtaki mantarlar.Hüseyin güzel yakaladı





     Yolda takılan bizle beraber bir süre koşan,yalnız bırakmayan dostlar:) Korkmazsanız bir süre sonra bırakacaktır zaten





     Maden suyu molası.Mineral ihtiyacımızı gideriyoruz.


                Hava sıcak,su molası..

    Antalya'nın dağları gerçekten çok heybetli...

    Antalya'ya geldik sayılır..
Eve geldik.Hüseyin'in yorgun bakışları :)

  Bir kampın sonuna geldik.Harika bir kamptı.Zaman zaman zorlandık acıktık susadık.Ama en güzel şekilde doğa bize bunun karşılığını verdi Yeni böcek türleri,farklı bitkiler gördük.Birlikte müthiş kamp geçirdiğim dostum Hüseyin Yılmaz'a tekrar teşekkür ediyorum. Antalya gerçekten kamp için güzergahınızı güzel belirlediğinizde harika bir yer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder